Sevgili dostum Gizem Özçiçek’in hikâyesini, sadece bir meme kanseri farkındalık hikâyesi olarak değil, ruhun gücüne dair en sarsıcı destanlardan biri olarak anlatmak istiyorum.
O, yaşadığı en büyük fırtınayı alıp, yalnızca kendi için değil, çevresindeki herkes için bir deniz fenerine dönüştüren o nadir kadınlardan.
İzmirli bir kimyager olan Gizem , hayatının en mutlu anında—henüz bir haftalık evliyken—acımasız bir tanıyla karşılaştı: Meme kanseri. Hayallerinin buz kestiği o anı, o büyük sükûnetle şöyle anlatıyor: “Anne olma hayalimden vazgeçmektense, o hayali beklemeye almayı seçtim. Embriyolarımı dondurmak, hayallerimi dondurup umudu korumak demekti“. Bu, onun pes etmediğinin ilk kanıtıydı.
Zorlu ameliyatlar, kemoterapi sarsıntıları ve dökülen saçlara rağmen hayata tutunmaktan bir saniye olsun vazgeçmedi. Ve bir gün, eline iğnesini aldı.

Her Dikişte Yeniden Doğuş
Gizem’in elinde, basit bir iğne ve iplik , ruhu onaran güçlü bir silaha dönüştü. Her dikiş, kalbindeki yarayı onaran yeni bir umut ilmeği gibiydi. Bu uğraş, basit bir terapiden çıkıp yeni bir hayatın başlangıç kapısı oldu.
Kurumsal kimyagerlik hayatını geride bırakarak, kendi dikiş ve el sanatları atölyesini kurdu. O atölyede artık sadece nakışlı çantalar değil, kadınların umudu, dayanışması ve yeniden doğuşu dikiliyor.
Kanseri yenmiş olmanın çok ötesine geçen Gizem, şimdi çevresindeki kadınlara iş imkânı, ilham ve omuz sunan, üreten ve paylaşan bir lider. Atölyesi, dayanışma yuvasına dönüşmüş durumda. Kimi hastalık sonrası toparlanmak, kimi ev ekonomisine katkı sunmak için geliyor.
Gizem’in dediği gibi: “Bir kadın üretirse sadece kendini değil, bir başkasını da ayağa kaldırır“.
İyi ki Varsın Gizem!
Canım arkadaşım, kıymetli mükellefim! Senin hikâyen, sadece erken teşhis çağrısı yapılan Ekim ayının değil, tüm zamanların en büyük ilham kaynaklarından biri. Sen, el emeğini kazanca, korkuyu özgüvene çeviren ve “Ben önce kendimi iyileştirdim, sonra diğer kadınların elinden tutmak istedim” diyerek üretmenin, paylaşmanın ve zaferin destanını yazan bir kadınsın.
Senin o incecik iğnen, sadece kumaşı değil, kaderi de baştan aşağı yeniden dikti.
İyi ki varsın, gücün ve umudun daim olsun!
Not: Meme Kanseri Farkındalık Haftası, sadece erken teşhis için bir çağrı değil; kadınların birbirine yaktığı meşale, birbirine ışık olma haftasıdır. Unutmayalım: Erken tanı hayat kurtarır, üretmek iyileştirir, dayanışma yaşatır.












YORUMLAR