Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Zeytinlikler Madene Feda Edildi: “Süper İzin” Yasası TBMM’den Geçti!

TBMM, zeytinlikleri madenciliğe açan “Süper İzin” yasasını onayladı! Çevreciler ve köylüler tepkili. Detaylar için haberimizi okuyun!

TBMM, zeytinlikleri madenciliğe açan "Süper İzin" yasasını onayladı! Çevreciler ve

NHABERİZMİR – Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), zeytinlik alanların madencilik ve yenilenebilir enerji projelerine açılmasını öngören ve kamuoyunda “Süper İzin Yasası” olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini kabul etti. AKP ve MHP milletvekillerinin 255 oyla desteklediği yasa, 199 red oyuna rağmen yasalaştı. Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılması, çevrecilerden köylülere kadar geniş bir kesimde tepkiye yol açarken, düzenleme enerji yatırımlarını hızlandırmayı hedefliyor. Peki, bu yasa ne getiriyor, ne götürüyor?

Zeytin Ağaçları Taşınıyor, Yeni Bahçeler Kuruluyor

Yasanın en tartışmalı maddelerinden biri, maden sahalarıyla çakışan zeytinliklerin taşınmasına izin vermesi. AKP’nin önergesiyle kabul edilen düzenlemeye göre, taşınan veya yok edilen zeytin ağaçlarının en az iki katı kadar yeni zeytin ağacının başka alanlara dikilmesi zorunlu olacak. Yeni zeytin bahçeleri için kamuya ait taşınmazlar kullanılabilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı veya ilgili kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT), bu alanları zeytinlikleri kamulaştırılan eski maliklere, rayiç bedelin sadece %1’i üzerinden 20 yıllığına kiralayabilecek. Kiralama süresi, bakım yükümlülüklerini yerine getirenler için 10 yıl daha uzatılabilecek.

Ancak TEMA Vakfı gibi çevre örgütleri, zeytin ağaçlarının taşınmasının ekolojik ve kültürel kayıplara yol açabileceğini belirtiyor. TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Eylem Tuncaelli, “Zeytin ağaçlarının taşınması, köylülerin geçim kaynaklarını, kültürlerini ve anılarını yok edebilir” diyerek düzenlemeye sert bir şekilde karşı çıkıyor.

Zeytinlikler Madene Feda Edildi

Enerji Bakanlığı’nın Yetkisi Genişliyor

Yasa, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın izniyle yapılabilmesine olanak tanıyor. Eğer madencilik başka bir alanda gerçekleştirilemiyorsa ve kamu yararı gözetiliyorsa, zeytinlikler geçici olarak maden sahasına dönüştürülebilecek. Bu alanlarda geçici tesisler kurulması da mümkün olacak. Madencilik yapan firmalar, her yıl işletme ruhsat bedeli kadar ilave bir ücret ödeyecek; bu bedel, maden sahalarının rehabilitasyonu için kullanılacak.

Çevreciler, bu düzenlemenin zeytinliklerin yanı sıra ormanlar, sulak alanlar ve yaban hayatı koruma sahalarını da tehdit ettiğini savunuyor. Sosyal medya platformu X’te paylaşılan gönderilerde, yasanın “doğaya kayyum” olarak nitelendirildiği ve maden şirketlerinin çıkarlarını koruduğu yönünde eleştiriler yer alıyor.

Yenilenebilir Enerjiye “Süper İzin” Dopingi

Yasa sadece madencilikle sınırlı değil; yenilenebilir enerji yatırımlarını da kapsıyor. Elektrik üretim lisansı veya ön lisansı bulunan yenilenebilir enerji projeleri için, 31 Aralık 2030’a kadar Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından “acele kamulaştırma” kararı alınabilecek. Bu projelere yönelik izin, kira ve irtifak işlemlerinde uygulanan %85’lik indirim süresi de 5 yıl daha uzatıldı. Bu düzenleme, enerji ithalatını azaltmayı, cari açığı düşürmeyi ve yerli kaynaklara dayalı üretimi artırmayı hedefliyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, daha önce yaptığı açıklamalarda, izin süreçlerini 48 aydan 15-18 aya indirmeyi ve ÇED süreçlerini 3-6 aya çekmeyi hedeflediklerini belirtmişti. Ancak çevre örgütleri, bu hızlandırma süreçlerinin çevresel denetimleri zayıflatabileceğini ve doğal alanlara zarar verebileceğini vurguluyor.

Muhalefet ve Çevrecilerden Sert Tepkiler

Yasa, TBMM Genel Kurulu’nda yoğun tartışmalara sahne oldu. CHP ve DEM Partili milletvekilleri, kürsü işgali ve “Havama, suyuma, toprağıma dokunma” sloganlarıyla yasayı protesto etti. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, düzenlemeyi “vatana ihanet” olarak nitelendirerek, yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını duyurdu. Ankara’da TBMM önünde sağanak yağmur altında açlık grevine başlayan köylüler ise yasayı “ölüm fermanı” olarak tanımladı.

X platformunda da tepkiler çığ gibi büyüyor. Bir kullanıcı, “Zeytinliklerimiz maden şirketlerine veriliyor, ne siyasilerden ne medyadan ses var” diyerek sessizliğe isyan ederken, bir başkası yasanın arkasında “yandaşa rant” sağlama amacı olduğunu iddia etti.

Zeytinlikler ve Doğa İçin Ne Anlama Geliyor?

Yasa, zeytinliklerin madencilik ve enerji projelerine açılmasını kolaylaştırırken, çevresel etkileri konusunda ciddi endişeler yaratıyor. WWF Türkiye, ÇED süreçlerinde istisnaların artırılması yerine mevcut sistemin güçlendirilmesi gerektiğini savunuyor. TEMA Vakfı ise düzenlemenin “zımni imar affı” anlamına geldiğini ve köylülerin mülkiyet haklarını kısıtlayabileceğini belirtiyor. Özellikle Muğla’da, Menteşe, Yatağan ve Milas ilçelerindeki 59 köyün maden projeleri nedeniyle yok olma riski altında olduğu ifade ediliyor.

Mağdurlar ve Vatandaşlar Ne Yapabilir?

Zeytinlik sahipleri ve çevre savunucuları için önerilen adımlar şunlar:

  • Hukuki Süreç Başlatın: Yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne bireysel veya toplu başvurular yapılabilir.
  • Sivil Toplumla İş Birliği: TEMA, WWF Türkiye veya Doğa Derneği gibi çevre örgütleriyle iletişime geçerek kampanyalara destek verin.
  • Kamuoyu Oluşturun: X gibi platformlarda #ZeytinimeDokunma etiketiyle farkındalık yaratın.
  • Yerel Yönetimlerle İletişim: İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları’na başvurarak yerel düzeyde itirazlarınızı dile getirin.

Doğaya ve Zeytinliklere Sahip Çıkma Zamanı

“Süper İzin Yasası”, enerji yatırımlarını hızlandırmayı amaçlasa da, zeytinliklerin ve doğal alanların geleceği konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor. Köylülerin geçim kaynakları, biyolojik çeşitlilik ve Türkiye’nin kültürel mirası olan zeytinlikler, madencilik ve enerji projeleri karşısında savunmasız bırakılabilir. Bu yasanın etkileri, yalnızca çevreyi değil, aynı zamanda binlerce ailenin geçim kaynaklarını ve yaşam biçimini tehdit ediyor.

Sizce bu yasa, enerji ihtiyacını karşılamak için zeytinlikleri feda etmeye değer mi? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşabilir veya #ZeytinimeDokunma etiketiyle sosyal medyada sesinizi duyurabilirsiniz. Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz!