Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Çalıştayda yaptığı konuşmada mevcut iktidara sert eleştiriler yöneltti. Türkiye’deki ekonomik buhranın temel nedeninin yanlış politikalar olduğunu belirten Özdağ, 16 milyon emekli, dul ve yetimin sorunlarının çözümünün “Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’yi emekliliğe sevk etmekle” başlayacağını savundu. Özdağ, kaynakların Türk milleti lehine yeniden dağıtılacağı sözünü vererek, emekli aylık bağlama oranının derhal yüzde 70’e çıkarılacağını ve sığınmacılara harcanan kaynakların Türk halkı için kullanılacağını açıkladı.
Ekonomik Kriz Değil, Büyük Buhran Yaşanıyor
Zafer Partisi Çalışma Hayatı ve Emekli Politikaları Başkanlığı tarafından düzenlenen “Emekliye Adalet, Dul ve Yetim Ailelerine Ekonomik Güvence Çalıştayı”nda konuşan Genel Başkan Ümit Özdağ, Türkiye ekonomisinin durumunu değerlendirdi. Özdağ, mevcut durumu bir ekonomik krizden ziyade, büyük bir ekonomik buhran olarak nitelendirdi.
Özdağ, bu buhranın, Türk milletinin yüzde 80’inden fazlasının milli gelirden aldığı payı azalttığını, yani bu kesimin fakirleştiğini belirtti. Ayrıca, bu durumun sadece sabit ve dar gelirlileri değil, Türk sanayicisini ve çiftçisini de yıkıma sürüklediğini söyledi. Özdağ, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sahiplerine vergisiz servet eklenirken, asgari ücretliden KDV ve ÖTV alınmasının adaletsizlik olduğunu vurguladı.
Tarım ve Sanayideki Çöküşe Dikkat Çekti
Konuşmasında tarım ve sanayi sektörlerindeki çöküşe geniş yer veren Özdağ, tarım sektöründe gübre, ilaç ve tohum gibi girdilerin neredeyse tamamının ithal edilmesine, hatta saman ve çobanın bile ithal edilmesine tepki gösterdi. Bürokratların yurt dışında çiftlik kurup Türkiye’ye hayvan ithal etmesini eleştirdi.
Sanayi sektöründe ise korkunç bir çöküş yaşandığını savunan Özdağ, Türk sanayicisinin yüzde 50 faizle kredi alırken, Alman sanayicisinin yüzde 3 ile kredi almasını örnek verdi. Özdağ, tekstil başta olmak üzere bazı sektörlerde fabrikaların Mısır gibi ülkelere taşınmasıyla Türkiye’de 345 bin tekstil işçisinin işsiz kaldığını ve bu gidişatla 2026 senesinin Cumhuriyetin en zor yılı olacağını öne sürdü.
Kaynakların Yanlış Dağılımı ve İsraf Ekonomisi
Özdağ, AK Parti iktidarının uyguladığı politikaları “israf ekonomisi” olarak tanımladı. Cumhuriyet tarihinde hiçbir hükümetin bu kadar vergi toplamadığını ve bu kadar özelleştirme geliri elde etmediğini belirten Özdağ, paranın yanlış yerlere harcandığını iddia etti:
- Yılda 8 milyar dolara kadar değişik ülkelere “insani yardım” ve yatırım aktarılması.
- Suriyelilerin maliyetinin yılda 11 milyar dolar olması.
- Kamu Özel İş birliği (Yap-İşlet-Devret) şirketlerine yılda 5 milyar dolar ödenmesi.
Özdağ, bu temel israf kalemlerinin toplamının 23 milyar dolara ulaştığını ve bu yüzden emekliye para kalmadığını savundu. Siyasetin temel tanımının kaynakları dağıtma işi olduğunu belirterek, mevcut hükümetin kaynakları Türk milleti lehine dağıtmadığını öne sürdü.
Emekliye Adalet ve Çözüm Sözleri
Türk ekonomisinin dünya sıralamasında 16. sıradan 23. sıraya gerilediğini istatistiklerle gösteren Özdağ, emeklilerin yaşadığı zorlukları emekli bir terzinin hikayesiyle somutlaştırdı.
Zafer Partisi’nin temel görevini “kaynakları Türk milleti lehine yeniden dağıtmak” olarak belirleyen Özdağ, sığınmacıların ülkelerine dönmesiyle konut ve gıda fiyatlarındaki enflasyonun otomatik olarak düşeceğini söyledi. Emeklilere verilmesi gereken kaynakların başkalarına aktarıldığını iddia etti.
Özdağ, iktidara gelmeleri durumunda yapacakları somut iyileştirmeleri ise şöyle sıraladı:
- Aylık Bağlama Oranı: 2008 öncesindeki gibi yüzde 70’e derhal çıkartılacak.
- Refah Katkı Payı: Kaldırılan bu pay yüzde 100 olarak geri verilecek.
- Temel İhtiyaç Güvencesi: Emeklilerin temel yaşamsal ihtiyaçları güvence altına alınacak.
Konuşmasının sonunda Özdağ, bu iyileştirmelerin yapılabilmesi için önce erken genel seçime gidilmesini sağlayacak siyasi atmosferin oluşturulması gerektiğini vurguladı.