İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü himayesinde yürütülen “İzmir Öğretmen Akademileri” kapsamındaki “Edebiyat Akademisi”, öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı sunmaya devam ediyor. Program, İzmir Cumhuriyet Müzesi’nde edebiyat ve sanatı bütünleştiren anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Etkinliğe, Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eylem Ezgi Ahıskalı, İzmir Öğretmen Akademileri Koordinatörleri ve çok sayıda Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni katıldı.

Kavramsal Bilgiler Somut Yaşantılara Dönüşüyor
Etkinliğin ana odağı, edebî ve sanatsal uyaranların yaratıcı drama yöntemiyle birleştirilerek öğrencilerin ders konularını beden, ses ve duyguyla deneyimlemesini amaçlayan atölye çalışmalarıydı.
Doç. Dr. Eylem Ezgi Ahıskalı, dil ve edebiyat öğretiminde sanatsal uyaranların kullanılmasının öğrencilerin dört temel dil becerisini geliştirmedeki önemini vurguladı.
“Kavramsal bilgiler somut yaşantılara dönüşerek öğrenmeyi kalıcı hale getirir. Öğrenciler, bir olaya ya da olguya ilişkin farklı bakış açılarını canlandırır. Böylece onların yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, problem çözme, empati kurma gibi bilişsel ve duyusal becerileri desteklenmiş olur.”
Ahıskalı, kullanılan bu yöntemlerin çağdaş Türkçe ve edebiyat öğretimi yaklaşımlarının neredeyse tamamında temel strateji olarak kullanılabileceğini ve öğretmenler için pedagojik açıdan son derece önemli olduğunu ifade etti. Edebî uyaranların, teknolojik araçlarla birleştirildiğinde dikkat odaklayan, etkili ve eğitsel araçlara dönüştüğünü de sözlerine ekledi.
Dr. Ömer Yahşi: Öğrencilerin Zihin ve Gönül Dünyalarına Dokunan Teknikler
İzmir İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, yapılan etkinlik hakkında düşüncelerini paylaşarak çağın dijitalleşme çağı olduğunu ancak teknolojinin insan ruhuna dokunan sanatla birleştiğinde gerçek bir eğitim aracına dönüşebileceğini vurguladı.
Yahşi, gerçekleştirilen atölye çalışmasının dil ve edebiyat öğretimine yeni bir soluk getirdiğini ve öğrencilerin zihin ve gönül dünyalarına dokunan kıymetli teknikler ürettiğini belirtti.
“Eğitim, bilginin hayata, duyguya ve davranışa dönüşmesi sürecidir. Dil öğretimi ise bu sürecin en hassas noktasıdır. İzmir eğitim ailesi olarak çağdaş Türkçe ve edebiyat öğretimi yaklaşımlarını sınıflarına taşıyan, derslerini bir sanat atölyesine dönüştüren tüm öğretmenlerimizin yanındayız.”
Etkinlik, atölye çalışmalarının ardından belge takdimi ve toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.


