Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Tıbbi Mucize: 35 Dakika Kalbi Durdu, Beyni Hasar Görmedi!

İzmir’de kalp krizi sonucu 35 dakika kalbi duran 49 yaşındaki İlker Hamurişçi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanan ‘soğutma tedavisi’ sayesinde beyin fonksiyonları bozulmadan hayata döndü. Uzman doktor, tedavi sürecini anlattı.

İzmir'de kalp krizi sonucu 35 dakika kalbi duran 49 yaşındaki

İzmir’in Torbalı ilçesinde kalp krizi geçiren İlker Hamurişçi (49), adeta bir mucize yaşadı. Tam 35 dakika boyunca kalbi duran ve yaşama şansı oldukça düşük olan Hamurişçi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanan özel bir tedavi sayesinde beyni hasar görmeden sağlığına kavuştu.


BEYNİ KORUYAN MUCİZEVİ YÖNTEM

Torbalı Devlet Hastanesi’ne şiddetli göğüs ağrısıyla başvuran Hamurişçi’ye 35 dakika aralıksız kalp masajı uygulandıktan sonra Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Burada Kardiyoloji ve Yoğun Bakım ekiplerinin multidisipliner çalışmasıyla hızla hayata döndürülen hastanın beyninin korunması için soğutma tedavisi uygulandı.

Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Aykut Sarıtaş, bu tedavinin önemini şu sözlerle açıkladı: “Beyne uzun süre oksijen gitmediğinde beyin hücreleri ölebilir. Soğutma tedavisi ile hastanın sıcaklığını normal sıcaklığından birkaç derece aşağıda, 36 derecede tutuyoruz. Böylece beynin oksijen tüketimini azaltıp, beyin hücrelerinin yenilenmesine zaman kazandırıyoruz. Bu başarı büyük bir mucize.”

HASTA: “HAYATIMDA BU 4-5 GÜNÜ YAŞAMAMIŞ GİBİYİM”

Hastanede yürüyerek taburcu olabilecek duruma gelen İlker Hamurişçi, yaşadıklarını hatırlamadığını belirterek, “Kendime geldikten sonra öğrendim. Uzun süre kalp masajı yapılmış. Ambulanstaki doktordan tutun da buraya gelene kadar kimse beni bırakmamış. Hayatımda bu 4-5 günü yaşamamış gibiyim,” dedi. Hamurişçi’ye refakat eden teyzesi Serap İpek ise doktorlara teşekkür ederek, “Bir mucize oldu, Rabb’im İlker’i bize geri verdi,” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Sarıtaş, bu tür vakalarda en büyük başarının, hastayı hayata döndürdükten sonra bitkisel hayatta kalmamasını sağlamak olduğunu ve hastalarının konuşur vaziyette taburcu olacak olmasının ekibin başarısı olduğunu vurguladı.