Üçüncü Çeyrek Büyüme rakamların değerlendiren Ege Bölgesi Sanayi Odası(EBSO)
Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar “Enflasyonla, para politikası ekseninde
yoğun bir mücadele sürdürülüyor. Kısmi başarı da elde edildi. Nitekim 2024 yılına
yüzde 64,8 TÜFE enflasyonuyla girilmişken, ekim sonunda bu oran yüzde 48,6’ya
kadar düşürüldü. Bu süreçte ekonominin yavaşlamasına bağlı olarak cari açıkta da
belirgin bir iyileşme yaşanmış ve geçen yılın Ocak-Eylül döneminde 36,1 milyar dolar
olan cari açık bu yılın aynı döneminde 5,2 milyar dolara gerilemiştir. Böylesi sonuçların beklenen olumsuz yan etkileri ile karşı karşıyayız” dedi.
Ekonomide bu yavaşlama bekleniyordu
Ekonominin ilk çeyrekte yüzde 5,3, ikinci çeyrekte yüzde 2,4 ve üçüncü çeyrekte
yüzde 2,1oranında büyüdüğünü belirten Yorgancılar “Bir önceki çeyreğe göre
büyüme hızlarının ikinci ve üçüncü çeyrekte binde 2 oranında daralmaya işaret
etmesi de dikkati çekmektedir. Bu verilere göre dördüncü çeyrekte ekonomide daha
belirgin bir yavaşlama hatta küçülme olasılığı söz konusudur. Dolayısıyla, ekonomide
derinleşerek devam eden yavaşlama vardır” diye konuştu.
Sektörel ve sosyal olarak önemli sonuçların yaşandığına dikkat çeken Yorgancılar
“Yüksek faiz-düşük kur şeklinde özetlenebilecek politika çerçevesi ve geniş halk
kitlelerinin reel olarak gerileyen satın alma gücü ekonomi yanında sosyal açıdan da
önemli sonuçlar üretmektedir. Sektörel boyuttan bakıldığında ise ülkemizin lokomotif
sektörü olan sanayinin gerek yılın ilk yarısı gerekse üçüncü çeyrekte en fazla bedel
ödeyen sektör olduğu görülmektedir. Geniş toplumsal kitleler ve sanayi sektörünün
çektiği sıkıntıların boşa gitmemesi için enflasyonla mücadelenin, maliye politikasının
da desteğiyle, kararlılıkla sürdürülmesi gerekmektedir. Zira, enflasyonla mücadelede
başarılı olmaktan başka çaremiz yok” diye konuştu.
Büyüme verilerindeki detaylara ilişkin değerlendirme de yapan Başkan Yorgancılar
“Yılın üçüncü çeyreğinde üretim yönünden büyümeyi önemli ölçüde inşaat (% 9,2) ve
tarım sektörünün, harcamalar yönünden ise özel tüketim (%3,1) ile mal ve hizmet
ihracatının (binde 8) çektiği görülmektedir. Yatırımlardaki binde 8 oranındaki gerileme
ise beklenen ancak endişe veren bir gelişme olmuştur.
Sanayi sektörü bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,2 oranında büyürken ikinci çeyreğinde yüzde 1,6 ve üçüncü
çeyrekte de yüzde 2,2 oranında küçülmüştür. Böylece sektör yılın dokuz aylık
bölümünde binde 6 düzeyinde küçülmüştür. Dolayısıyla, 2024 yılının 2. ve 3.
çeyreğinde sanayi sektörünün gösterdiği performans oldukça düşündürücüdür. Son
çeyrekte de sektörün küçülmesi olasılığı oldukça yüksektir. Dolayısıyla sektörümüz
2022 ve 2023 yıllarındaki yavaşlamanın ardından 2024 yılında son 5 yılın en
kötüsünü yaşayacak gibi görünmektedir” dedi.
Sanayi sektörünün istihdam yaratmaya devam ettiğini sözlerine ekleyen Yorgancılar
“TÜİK verilerine göre yılın üçüncü çeyreğinde sanayi sektöründe reel brüt ücretler,
geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,9 oranında artarken kişi başına emek
verimliliği yüzde 2,5 oranında gerilemiştir. Böylece sektörde emek maliyeti çok
yüksek oranda artmıştır. Buna rağmen yılın üçüncü çeyreğinde sektörde istihdam
124 bin kişi yani sadece yüzde 1,9 oranında artmıştır.
Dolayısıyla kalıcı istihdamın en yoğun olduğu sektörde sanayicilerimiz yeni istihdam yaratmaya devam etmiştir. Bu çeyrekte ayrıca kur artışlarının maliyetlerin altında kalmasına rağmen imalat sanayi
sektörü ihracatında yüzde 4,5 oranında artış yaşanmıştır. Dolayısıyla sanayi sektörü
için yılın üçüncü çeyreğinde içinde bulunduğu zorlu koşullara rağmen kendinden
beklenenleri fazlasıyla yerine getirmiştir” diye konuştu.
Yatırımlardaki gelişmelere de dikkat çeken Yorgancılar “Yatırımların yılın ilk
çeyreğinde yüzde 9,0, ikinci çeyreğinde ise binde 8 büyürken üçüncü çeyrekte binde
8 oranında küçülmüştür. Ayrıca yılın üçüncü çeyreğinde inşaat yatırımları yüzde 9,4
oranında büyürken makine ve teçhizat yatırımlarının yüzde 8,6 gibi yüksek bir oranda
küçülmesi söz konusu olmuştur. Böylece yılın ikinci çeyreğinin (% 5,4) ardından
üçüncü çeyrekte de makine ve teçhizat yatırımları önemli oranda gerilemiştir. Bu
gelişme yarınların ihtiyaçlarına hazır olmak için yatırım teşviklerinde konjonktürel
koşullar çerçevesinde yeni bir yaklaşım geliştirmenin gereğine işaret etmektedir”
dedi.
Türkiye’nin yapısal sorunları ile politika tercihlerinin bileşiminden oluşan zorlu bir
süreçten geçtiğine dikkat çeken Yorgancılar “Dünün tecrübeleri ile geleceğin bilgisini
sentezleyen, tüm sektörleri ve sosyal kesimleri eşanlı dikkate alan, dünya
ekonomisinde 2.Trump döneminin olası yansımalarını içeren bir perspektif
çerçevesinde güçlü bir ekonomi programına ihtiyacımız bulunuyor. Dolayısıyla
Ekonomik ve Sosyal Konsey’in etkin olarak devreye alınması ve ortak akıl ile
geliştirilecek politikaların nimet-külfet dengesini koruyarak tüm kesimlerin desteğini
alması başarı için önemli bir adım olacaktır.
Yönetilen ve yönlendirilen fiyatların enflasyon hedefiyle uyumlu artırılması, faiz indirimlerinde erken ve hızlı davranılmaması, kurdaki baskılamanın zamana yayılarak kaldırılması, istihdam ve
ihracatın korumaya alınması da ekonominin iyileşmesine katkı sağlayacaktır” diye
konuştu.