CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, 17 Ağustos 2025’te, 17 Ağustos 1999 depreminin 26. yıl dönümünde düzenlediği basın toplantısında, hükümetin deprem politikalarını, ekonomik adaletsizliği ve yargıdaki hukuksuzlukları sert bir dille eleştirdi. Yücel, Balıkesir’de 10 Ağustos’ta yaşanan 6,1’lik depremi hatırlatarak, “Tedbirsizlik ve hazırlıksızlık son bulmadıkça, can kayıpları devam edecek,” dedi. Ayrıca, Aydın’da düzenlenecek mitinge çağrı yaparak, halkı “milli iradeye sahip çıkmaya” davet etti.
17 Ağustos Depremi ve Hükümet Eleştirisi
Yücel, 17 Ağustos 1999 depreminde binlerce canın yitirildiğini anımsatarak, hükümetin deprem önlemlerindeki yetersizliğine dikkat çekti. “Binalar fenni kaidelere göre inşa edilmedikçe, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğiyle hareket edilmedikçe, can kayıpları vermeye devam edeceğiz,” diyen Yücel, AKP iktidarını deprem toplanma alanlarını ranta açmak ve imar affıyla dirençsiz kentler yaratmakla suçladı. Balıkesir’deki 6,1’lik depremin bile bir can kaybına neden olduğunu hatırlatan Yücel, “Deprem kader değil, ihmal ve denetimsizlik öldürüyor,” vurgusu yaptı.
Hacı Bektaş-ı Veli Anması ve Birlik Mesajı
Yücel, konuşmasında Hacı Bektaş-ı Veli’yi ölüm yıldönümünde anarak, onun “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” sözünü hatırlattı. Ancak, AKP’nin bu öğüdü yanlış yorumlayarak “kara para aklayanlarla, mafyayla, sahte diplomalılarla bir olduğunu” savundu. Yücel, “Mühürsüz oy pusulalarıyla, haksız yargılamalarla diri olacaklarını sanıyorlar, ama millet iradesi sandıkta tarih yazacak,” dedi.
Ekonomik Adaletsizlik ve Asgari Ücret Krizi
Yücel, hükümetin ekonomik politikalarına da sert eleştiriler yöneltti. Asgari ücretin Ocak 2025’te 708 euro iken, Temmuz’da ara zam yapılmaması nedeniyle 558 euroya gerilediğini belirtti. Türkiye’nin Macaristan, Sırbistan, Karadağ ve Makedonya’nın gerisine düştüğünü vurgulayan Yücel, “Açlık sınırı 26 bin, yoksulluk sınırı 86 bin lirayken, emekliye 16 bin 881 lira reva görülüyor. Bu koltuklarda oturamazsınız!” dedi. OECD ülkeleri arasında gelir adaletsizliğinde %45 ile Türkiye’nin ilk sırada olduğunu ifade ederek, hükümetin yoksuldan vergi toplayıp zengine faiz geliri sağladığını öne sürdü.
Kamu Emekçilerinin Grevi ve Memur-Sen’e Eleştiri
Yücel, 18 Ağustos 2025’te kamu emekçilerinin iş bırakma eylemine de değindi. Hükümetin 2026 için %10 + %6 zam teklifini “emekçiyle dalga geçmek” olarak nitelendirdi. Memur-Sen’i de eleştiren Yücel, “Kamu işvereni diyerek AKP’yi sorumlu değilmiş gibi gösteren tavrınıza son verin. Tepkinizi doğru yere yönlendirin!” çağrısında bulundu.
Yargıdaki Hukuksuzluklar ve İBB Borsası
Yücel, AKP’nin talimatlı yargısını sert bir dille eleştirdi. İBB Borsası skandalına dikkat çekerek, Mücahit Birinci’nin istifasının hukuksuzlukları örtemeyeceğini söyledi. “Savcılar adına pazarlık yapan avukatlar, 2 milyon dolar rüşvet talep eden eski MKYK üyeleri var. Adalet terazisi yerle bir!” diyen Yücel, HSK’ya yapılan şikayetlerin takipçisi olacaklarını vurguladı. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in gözaltına alınmasını da “31 Mart hazımsızlığı” olarak nitelendirdi ve halkın dayanışmasının devam ettiğini belirtti.
Diyanet’in Tartışmalı Hutbelerine Tepki
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın son haftalardaki hutbelerini eleştiren Yücel, “Kadınların kıyafetlerine, tatillerine, miras haklarına karışılıyor. Kadın ile erkek eşittir, bunu tartıştırmayız!” dedi. Anayasa’nın 136. maddesini hatırlatarak, Diyanet’in laiklik ilkesine uyması gerektiğini vurguladı. Erbaş’ın açıklamalarının toplumu ayrıştırdığını savunan Yücel, “AKP, Diyanet eliyle yaşam tarzını dizayn ediyor,” dedi.
Aydın Mitingi’ne Çağrı
Yücel, konuşmasını Aydın Atatürk Kent Meydanı’nda düzenlenecek mitinge çağrıyla tamamladı: “Halka hizmet yerine kişisel çıkar peşinde koşanlara karşı sesimizi yükseltmek için Aydın’a gidiyoruz. Tehdit ve şantajlara boyun eğmeyen herkesi, milli iradeye sahip çıkmaya bekliyoruz!”