İzmir Ticaret Borsası (İTB) Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak’ın tarım ile ilgili yaptığı konuşmada net mesajlar verdi. Toplantının konuğu Meteoroloji 2. Bölge Müdürü Musa Deveci olurken, gündemde ekonomik gelişmeler, iklim değişikliği, tarımda sürdürülebilirlik, pamuk üretimi ve gıda israfı gibi kritik başlıklar yer aldı.
Cumhuriyet’in 102. yılına anlamlı vurgu
Konuşmasına, Cumhuriyet’in 102. yılına değinerek başlayan Bülent Uçak, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in özgürlük ve çağdaşlaşma idealleriyle yükseldiğini vurguladı:
“Cumhuriyet bize sadece bir yönetim biçimi değil, ortak bir kader duygusu ve geleceğe dair güçlü bir umut bıraktı. Bu emaneti aklın ve bilimin ışığında büyütmekle sorumluyuz.”
Uçak ayrıca, geçtiğimiz günlerde kayınpederini kaybeden İTB Genel Sekreteri Erçin Bey için başsağlığı diledi.

“İklim değişikliği tarım ülkeleri için çok daha kritik”
Meclis toplantısının konuğu Meteoroloji 2. Bölge Müdürü Musa Deveci’ye teşekkür eden Uçak, iklim değişikliğinin küresel ölçekte artık kaçınılmaz bir kriz olduğunu belirtti:
“Dünya Ekonomik Forumu’nun 2025 Küresel Riskler Raporu’na göre önümüzdeki 10 yılın en önemli 10 riskinden 5’i iklim kaynaklı. Bizim gibi bir tarım ülkesi için bu süreç çok daha kritik bir önem taşıyor. Üretim sistemleri ve ticaret hayatı bu durumdan doğrudan etkilenecek.”
“Cumhuriyet mirası bilimin ışığında büyütülmeli”
Cumhuriyet’in getirdiği toplumsal bilincin üretime de yansıması gerektiğini belirten Uçak, Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla andı:
“Cumhuriyetimizin kuruluşuna emek veren tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyor, bu emaneti ileriye taşımayı görev biliyoruz.”
Ekonomi değerlendirmesi: “Reel adımlar gecikmemeli”
Türkiye ekonomisinin, enflasyonla mücadeleyi merkeze alan programında üçüncü yılını yarıladığını ifade eden Bülent Uçak, son dönemde bazı göstergelerde iyileşme olduğunu söyledi:
“Cari açık makul seviyeye geldi, risk primi geriledi, TL’deki dalgalanma azaldı. Ancak üretimdeki yavaşlama ve yüksek maliyetler halen önemli bir tehdit.”
Uçak, kalıcı iyileşme için yapısal reformların bir an önce devreye alınması gerektiğini belirterek şu başlıkları sıraladı:
- Gerçekçi döviz kuru politikası
- Kamuda ciddi tasarruf
- Üreticinin maliyetini düşürecek altyapı yatırımları
- Lojistik maliyetlerinin azaltılması
- Tarım ve hayvancılığın 360 derece yeniden tasarlanması
- Enerji, iletişim ve teknolojide rekabetin artırılması
- Finansmana erişimde eşitlik sağlanması
Dünya Gıda Günü: “Ekmek aslanın ağzında”
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından her yıl 16 Ekim’de kutlanan **“Dünya Gıda Günü”**ne de değinen Uçak, bu yılki temanın “Daha iyi gıda ve daha iyi bir gelecek için el ele” olduğunu hatırlattı:
“Bugün dünyada 700 milyon insan açlıkla mücadele ediyor. Buna karşın üretilen gıdanın üçte biri israf ediliyor. Ülkemizde yılda kişi başına 102 kilogram gıda çöpe atılıyor. Her gün 12 milyon ekmek ziyan oluyor. Bu tabloyu değiştirmek elimizde.”
Gıdanın Anadolu kültüründe kutsal bir yere sahip olduğunu hatırlatan Uçak, bilinçli tüketim ve sürdürülebilir üretim vurgusu yaptı:
“Ekmek aslanın ağzında deriz, çünkü bir lokma ekmeğin arkasında alın teri vardır. Bu yüzden gıda kaybını önlemek bir tercih değil, zorunluluktur.”
Pamuk ve tekstil sektöründe alarm zilleri
Pamuk ve pamuklu sanayi sektöründeki gerilemeye dikkat çeken Bülent Uçak, Türkiye’nin tekstil ihracatında ciddi düşüş yaşadığını belirtti:
“Türkiye, pandemi öncesinde dünyanın 6. büyük hazır giyim ihracatçısıydı. Ancak 2022’de 33,2 milyar dolar olan ihracatımız 2024’te 29,6 milyar dolara geriledi. Bu yılın ilk 8 ayında da düşüş sürdü. Aynı dönemde sektörde 285 bin istihdam kaybı yaşandı.”
Uçak, sektörün zorluklarının yalnızca kısa vadeli piyasa dalgalanmalarından değil, rekabetçilik bileşenlerinde eşzamanlı yaşanan sorunlardan kaynaklandığını ifade etti:
“Asgari ücret artışı, finansman maliyetlerindeki yükseliş, verimlilikteki azalma ve döviz bazlı rekabet avantajının kaybı bizi Çin, Bangladeş, Vietnam gibi ülkelere karşı dezavantajlı hale getirdi.”
2025 yılı içinde 289 tekstil şirketinin konkordato ilan ettiğini, aynı zamanda Mısır’da Türk firmalarının kurduğu fabrika sayısının 200’e ulaştığını belirten Uçak, “Biz kaybederken Mısır kazandı.” ifadelerini kullandı.
“Pamuk fiyatları üreticiyi memnun etmiyor”
Pamuk fiyatlarında yaşanan düşüşün üreticiyi zorladığını dile getiren Uçak, tabloyu rakamlarla özetledi:
“2022 Ekim’inden bu yana dolar kuru yüzde 125, tarım girdi fiyatları yüzde 131 arttı. Buna karşın pamuk fiyatları yalnızca yüzde 68 yükseldi. Üretici bu koşullarda mutlu olamaz.”
Pamuk fiyatlarının uzun dönemli analizine değinen Uçak, paritenin yıllar içinde dramatik şekilde bozulduğunu belirtti:
“Bir kilo pamukla 2000’li yıllarda 1,5 kilo kuru incir alınabiliyorken bugün bu miktar 300 grama düştü. 1 kilo zeytinyağı yerine artık yalnızca 0,33 litre alınabiliyor. Bu tablo sürdürülebilir değil.”
İklim koşulları üretimi etkiledi
İTB’nin 26 yıldır uydu verileriyle yürüttüğü pamuk rekolte tahmin çalışmasına değinen Uçak, 2025-26 sezonu için verilerin pamuk ekim alanlarında yüzde 18 düşüş, üretimde ise yüzde 15 gerileme gösterdiğini aktardı.
“Ekim ayı başında yaptığımız tahminler hasat öncesi koşullara dayanıyordu. Ancak son dönemdeki yağışlar rekolteyi olumsuz etkiledi. Bu nedenle sahada yeni bir çalışma yapacağız.”
“Pamuk ve tekstil sanayi yine kalkınmanın lokomotifi olacak”
Konuşmasını umut dolu mesajlarla tamamlayan Bülent Uçak, sektörün potansiyeline inandığını belirtti:
“Pamuk tarımı ve tekstil sanayimiz, geçmişte olduğu gibi gelecekte de ülkemizin kalkınmasına büyük katkı sağlayacak. Bakanlıklarımızın desteği ve sektörün iş birliğiyle bu zorlu dönemi aşacağız.”
Uçak, tüm üyelerine “bereketli ve sağlıklı günler” dilekleriyle konuşmasını tamamladı.


