Tarım Bakanlığı’nın gıda denetimleri sonrası uyguladığı çifte standart tartışma yarattı. Küçük ölçekli işletmeler taklit, tağşiş veya hile yaptığında isim ve fotoğraflarıyla ifşa edilirken, büyük ölçekli firmalar aynı suçları işlediğinde isimleri açıklanmıyor. En son Pınar süt firmasında 1.907 ton ürüne el konulması ancak firmanın isminin gizlenmesi, “Tarım Bakanlığı büyük firmaları mı koruyor?” sorusunu gündeme getirdi.

Küçük İşletme İfşa, Büyük Firma Gizli
Tarım Bakanlığı düzenli olarak gıda denetimleri yapıyor ve vatandaşları bilgilendiriyor. Ancak uygulanan yöntemde çelişkili bir durum ortaya çıktı. İki farklı uygulama göze çarpıyor:
Küçük İşletmelere Uygulama:
- İsim ve fotoğraf açıklanıyor
- Sosyal medyada ifşa ediliyor
- Tam adres veriliyor
- Detaylı bilgi paylaşılıyor
- Kamuoyu derhal bilgilendiriliyor
Büyük Firmalara Uygulama:
- İsim açıklanmıyor
- “Bir firma” deniliyor
- Adres gizli tutuluyor
- Genel bilgi veriliyor
Pınar Süt Örneği: 1.907 Ton Ama İsim Yok
En çarpıcı örnek, yakın zamanda yaşandı. Türkiye’nin en büyük gıda firmalarından birinde yapılan denetimde:
- 1.907 ton ürün muhafaza altına alındı
- İleri tarihli üretim tespit edildi
- Bozuk hammadde kullanımı ortaya çıktı
- Son tüketim tarihi geçmiş ürünler bulundu
- Hijyen eksiklikleri belirlendi
Ancak Tarım Bakanlığı’nın açıklamasında firma ismi yer almadı. Sadece “yapılan denetimde ” ifadesi kullanıldı. Vatandaşlar “Bu firma hangisi?” diye sorarken, doğal tepkilerini veremiyorlar.
“Biz Denetim Yaptık” Reklamı
Tarım Bakanlığı, büyük firmalarda yaptığı denetimleri “vatandaşlarımızı koruyoruz” şeklinde bir reklam malzemesi olarak kullanıyor. Ancak:
- Firma ismi açıklanmıyor
- Vatandaş hangi firmadan uzak duracağını bilmiyor
- Temkinli yaklaşım sergilenemiyor
- Tüketici hakkı kısıtlanıyor
- Şeffaflık ilkesi ihlal ediliyor
“Sadece biz denetim yaptık, vatandaşlarımızı koruyoruz diye bir reklam yapılıyor. İsim açıklanmıyor, insanlar bu firma hangisi diye soruyor.”
İnsan Sağlığı İle Oynayan İfşa Edilmeli
Gıda güvenliği uzmanları ve tüketici hakları savunucuları, kim olursa olsun ifşa edilmesi gerektiğini vurguluyor. Çünkü:
- İnsan sağlığı söz konusu
- Küçük-büyük ayrımı yapılamaz
- Adalet ilkesi geçerli olmalı
- Caydırıcılık sağlanmalı
- Şeffaflık zorunludur
“İnsan sağlığı ile oynayan kim olursa olsun ifşa edilmeli, hele ki büyük firmaların yaptıkları açıklanmalı ki bir daha hiç kimse hile yapmaya cesaret edemesin.”
Anlam Vermek Çok Güç
Bu çifte standardın mantığını anlamak oldukça zor:
- Küçük işletme aynı suçu işlese ismiyle duyuruluyor
- Büyük firma aynı suçu işlese gizli tutuluyor
- Küçük işletmenin itibarı hemen sarsılıyor
- Büyük firmanın itibarı korunuyor
- Adaletsizlik gözler önünde
Tüketici Hakkı İhlali
Firma isminin açıklanmaması, tüketici hakkının ihlalidir. Çünkü:
- Vatandaş bilinçli seçim yapamıyor
- Hangi firmadan uzak duracağını bilmiyor
- Sağlık riski devam ediyor
- Güven sorunu yaşıyor
- Alternatif tercih edemiyor
Pınar Süt Vakasında Neler Bulundu?
Denetimde ortaya çıkan bulgular ciddi boyutta: Ancak bu firmanında ismi açıklanmadı. İhbarlar olmasa kimse bilmeyecek…
Tespit Edilen İhlaller:
- 789.300 adet 1 litrelik UHT süt
- 118.320 litre yağlı UHT süt
- 387.742 kg teleme peyniri
- 58.325 kg süt tozu
- İleri üretim tarihi basılmış ürünler
- Bozuk hammadde kullanımı
- Son tüketim tarihi geçmiş ürünler
- Hijyen eksiklikleri
Küçük Esnaf Eziliyor
Bu çifte standart, küçük esnafı eziyor:
- Aynı suçu işlese ismi açıklanıyor
- Kamuoyunda linç ediliyor
- İşyeri kapanıyor
- Aileleri mağdur oluyor
- Ekonomik yıkım yaşıyor
Oysa büyük firma:
- İsmi gizli kalıyor
- Satışlar devam ediyor
- Marka değeri korunuyor
- Cezayı ödeyip geçiyor
- İş yapma devam ediyor
“Bir Daha Cesaret Edemesin”
Uzmanlar, büyük firmaların isimlerinin açıklanmasının caydırıcı etki yaratacağını söylüyor:
“Hele ki büyük firmaların yaptıkları açıklanmalı ki bir daha hiç kimse hile yapmaya cesaret edemesin.”
Çünkü:
- Firma itibarını kaybeder
- Satışlar düşer
- Halk tepki verir
- Ceza daha etkili olur
- Diğer firmalar ibret alır
Avrupa’da Durum Nasıl?
Avrupa Birliği ülkelerinde firma büyüklüğüne bakılmadan tüm denetim sonuçları açıklanıyor:
- İsim, adres, fotoğraf paylaşılıyor
- Küçük-büyük ayrımı yok
- Şeffaflık tam
- Tüketici bilinçli seçiyor
- Adalet sağlanıyor
Bakanlık Sessiz
Tarım Bakanlığı, bu çifte standart eleştirilerine henüz yanıt vermedi. Kamuoyunun beklediği açıklama gelmezken:
- Tartışma büyüyor
- Sosyal medyada gündem
- Tüketici dernekleri tepkili
- Medya takip ediyor
- Siyasiler sessiz
Tüketici Derneklerinden Tepki
Tüketici hakları dernekleri, bu durumu kabul edilemez buluyor:
- “Adalet eşitlik ister”
- “Büyük-küçük ayrımı olmaz”
- “İsimler açıklanmalı”
- “Şeffaflık zorunlu“
- “Halk hakkını aramalı”
Sosyal Medyada Tepki
Vatandaşlar sosyal medyada tepkilerini dile getiriyor:
- “Neden küçük esnaf ifşa, büyük firma korunuyor?”
- “Adaletsizlik bu”
- “İsimleri açıklayın”
- “Hangi firmayı boykot edeceğiz?“
- “Çifte standart kabul edilemez”
Ekonomik Güç = Koruma mı?
Bu durum, “ekonomik güç koruma mu sağlıyor?” sorusunu akla getiriyor:
- Para olan korunuyor mu?
- Lobi gücü işe yarıyor mu?
- Küçük esnaf eziliyor mu?
- Adalet satın alınabiliyor mu?
- Hukuk eşit mi?
Çözüm Önerileri
Uzmanlar, bu sorunu çözmek için şu önerilerde bulunuyor:
Yapılması Gerekenler:
Küçük İşletme Örneği
Geçtiğimiz aylarda İzmir’de küçük bir firmada taklit ürün bulundu:
- İsmi açıklandı
- Fotoğrafı paylaşıldı
- Adres verildi
- Linç edildi
- İşyeri kapandı
Aynı suçu işleyen büyük firma ise gizli kaldı.
Sonuç: Çifte Standart Kabul Edilemez
Tarım Bakanlığı’nın çifte standardı kabul edilemez:
- İnsan sağlığı söz konusu
- Adalet eşitlik ister
- Küçük-büyük ayrımı olmaz
- İsimler açıklanmalı
- Şeffaflık zorunlu
Vatandaşlar, “Tarım Bakanlığı büyük firmaları mı koruyor?” sorusuna net cevap bekliyor. Firma isimleri açıklanmadıkça, bu şüphe devam edecek.


