Ümit Özdağ’dan Sert Çıkış: “Selahattin Demirtaş Serbest Bırakılacak!” İddiası ve Ekonomik Buhran Uyarısı
NHABERİZMİR – Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Eskişehir’de yaptığı basın açıklamasında Türkiye’nin 2026’da tarihsel bir kırılmaya sürüklendiğini iddia etti. Özdağ, PKK ile pazarlıklar sonucu Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılacağını öne sürerken, ekonomik buhranın giderek ağırlaştığını ve Türk sanayisinin ülkeyi terk ettiğini belirtti. Özdağ, “Türkiye’de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Bir ideolojik bölücülük sorunu vardır” diyerek Milli Merkezi oluşturduklarını söyledi.
Türkiye 2026’ya Tehlikeli Bir Kırılmayla Giriyor
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Eskişehir’de basın mensuplarına hitap ederek Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durumu sert sözlerle eleştirdi. Özdağ, 2025 yılının ağır zorluklarla geçtiğini, dar gelirli vatandaşların milli gelirden aldığı payın azaldığını ve ülkenin ekonomik bir buhranın ağırlığı altında olduğunu ifade etti.
Özdağ, asıl tehlikenin ise siyasi alanda yaşandığını belirtti: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş esaslarını PKK terör örgütü ve onun katil elebaşısı Abdullah Öcalan’la yapmış olduğu pazarlıklar çerçevesinde tasviyeye başladığı bir sürecin içerisine girdi”. Özdağ, bu sürecin 2026 yılında Cumhuriyet tarihinin en ağır ve sonuçları açısından en korkutucu gelişmeleri içerebileceği uyarısında bulundu.
PKK Pazarlıkları ve Demirtaş İddiası
Özdağ, Abdullah Öcalan ve PKK terör örgütü ile yapılan pazarlıkların, Cumhuriyet’e bir terör örgütünün ortak olarak getirilmek istendiğini gösterdiğini savundu. Özdağ, DEM Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’ın ‘Cumhuriyete ortak oluyoruz’ açıklamasının da bu tespiti doğruladığını belirtti.
Özdağ, konuşmasında dikkat çekici bir iddiada bulundu: “Selahattin Demirtaş da önümüzdeki günlerde serbest bırakılacak ve siyasette aktif rol alacak”. Bu durumu eleştiren Özdağ, ana muhalefet partisinin belediye başkanları hapishanede tutulurken, bir teröristin siyasette aktif rol almasının ve Anayasa pazarlığı yapmasının Türk milletine nasıl kabul ettirileceğini sordu.
Öcalan’ın İmralı’dan sızan notlarında “Lozan bitti” iddialarına sert tepki gösteren Özdağ, bu durumun hadsizlik olduğunu ve Öcalan ile uzaktan görüntülü görüşme yapılması fikrinin dahi Millet Meclisi’ne yapılmış bir hakaret olduğunu söyledi. Özdağ, YPG’nin adının SDG olarak değiştirilmesiyle terör örgütünün yok sayılmaya çalışıldığını ve Suriye’nin kuzeyinde bir “PKKistan” kurulduğunu görmezden gelinemeyeceğini vurguladı.
Ağır Ekonomik Çöküş ve Sanayici Kaçışı
Özdağ, siyasi krizle birlikte ekonomik buhranın da 2026’da daha da ağırlaşacağını öngördü. Yanlış ekonomi politikaları neticesinde Türkiye’nin ağır bir sanayisizleşme sürecine girdiğini dile getiren Özdağ, Türk sanayicisinin ya ülkeyi terk ederek ya da malını yabancı fonlara satarak kurtulmaya çalıştığını iddia etti.
Özdağ, özellikle tekstil sanayisindeki çöküşe dikkat çekti; geçen sene 364 bin tekstil işçisinin işsiz kaldığını, 4,5 ila 5 milyar dolarlık sermayenin sadece Mısır’a gittiğini belirtti. Mobilya ve ayakkabıcılık gibi sektörlerin de benzer şekilde Mısır gibi ülkelere kaymak zorunda kaldığını ifade etti. Özdağ, iktidarın üreticinin önünü açmak yerine, daha fazla vergi ve ceza ile kısa vadeli çıkarlar uğruna kesmeye devam ettiğini söyledi.
Kürt Sorunu İdeolojik Bölücülük Sorunudur
Ümit Özdağ, siyasi tartışmaların ana eksenine oturan Kürt sorunu hakkında net konuştu: “Türkiye’de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Türkiye’de etnik bir sorun yoktur”. Özdağ, Türkiye’deki sorunun bir politik, ideolojik bölücülük sorunu olduğunu söyledi.
Mağduriyetin etnik merkezli değil, sosyal sınıf merkezli olduğunu belirten Özdağ, “Hiç kimse bize bir yurttaşımızın ana dili Kürtçe olduğu için mağdur olduğu yalanını söyleyemez” dedi. Özdağ, milletin devletine bir terör örgütünü ortak olarak getirilmesine karşı güçlü bir hayır demeye hazırlandığını dile getirdi.
Altın Madenleri ve Evlilik Kredisi Yorumu
Batı şirketlerinin Türkiye’deki değerli madenleri sömürdüğünü ve İliç’te yaşanan felaketin bir örneği olduğunu söyleyen Özdağ, Zafer Partisi’nin madenlerin ham madde olarak satılmasına karşı olduğunu, kendi işleme teknolojilerimizi geliştirmeyi hedeflediğini belirtti.
Aile Bakanı’nın “gençler evlenmiyor” açıklamasına da değinen Özdağ, iktidar mensuplarının çoklu maaş aldığını anımsatarak, aynı imkanı gençlere vermelerini önerdi. “150 bin lira yardımı yapacaklarmış evlenen çiftlere. 150 bin lira kime nasıl yetecek?” diyen Özdağ, neoliberal talan düzeni değişmeden ve sürdürülebilir planlı kalkınma ekonomisine geçilmeden huzurun gelmeyeceğini vurguladı.
Son olarak partisine katılım sorusuna cevap veren Özdağ, Zafer Partisi’nin “Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçiliğini savunan tek parti” olduğunu ve Milli Merkezi oluşturduklarını belirterek kapılarının bütün yurttaşlara açık olduğunu sözlerine ekledi.