Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Diş Gıcırdatma Migrenle Karıştırılıyor: Önemli Uyarılar ve Kalıcı Tedavi Yöntemi

Diş Hekimi Özlem Özhan Yatar, birçok kişinin farkında olmadan yaşadığı diş sıkma (bruksizm) probleminin, baş ve boyun ağrılarına neden olarak migrenle karıştırılabildiğini belirtiyor.

Diş Hekimi Özlem Özhan Yatar, birçok kişinin farkında olmadan yaşadığı

İZMİR – Günümüzde artan stresle birlikte yaygınlaşan rahatsızlıklardan biri olan diş gıcırdatma (bruksizm), çoğu zaman belirtileri başka rahatsızlıklarla karıştırıldığı için teşhis edilemiyor. Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nden Diş Hekimi Özlem Özhan Yatar, diş sıkma probleminin yarattığı baş ve boyun ağrılarının, sıkça migrenle karıştırılabildiğini söyledi.

Sessiz İlerleyen Bir Problem

Dt. Özlem Özhan Yatar, çoğu kişinin diş sıkma alışkanlığının farkında olmadığını ve bu durumun genellikle bir diş muayenesi sırasında ortaya çıktığını belirtti. Hastaların, genellikle diş ağrısı şikâyetiyle kliniğe geldiğini söyleyen Yatar, muayene sırasında dişlerdeki aşınmalar, çene kaslarındaki hassasiyet, ağız içinde ve dildeki izler gibi belirtilerin durumu net bir şekilde gösterdiğini ifade etti. Bu izlerin, diş sıkma probleminin en belirgin işaretleri olduğunu vurguladı.

Yanıltıcı Ağrı: Migren mi, Diş Sıkma mı?

Diş sıkmanın en önemli semptomlarından birinin sabah uyanıldığında hissedilen baş, boyun ve çene ağrıları olduğunu belirten Dt. Yatar, “Bu ağrı bazen şakaklara, bazen de enseye doğru yayılıyor. Çoğu hasta bu durumu migrenle karıştırıyor. Oysa ağrı, diş sıkma ve çiğneme kaslarının aşırı zorlanmasından kaynaklanıyor,” dedi. Yatar, diş sıkmanın, alt ve üst çeneyi birbirine bağlayan masseter kasını etkilediğini ve bu durumun ağrıları bir kısır döngüye soktuğunu anlattı.

Splint Tedavisi ile Kalıcı Çözüm

Diş sıkma tedavisinde en etkili yöntemin eklem splintleri olduğunu belirten Dt. Özlem Özhan Yatar, bu özel plakların gece boyunca kullanılarak çene kaslarının yeniden eğitildiğini ve çenenin doğru pozisyona getirildiğini söyledi. Yatar, “Bu yöntem bir nevi fizik tedavi gibidir. Genellikle üç ay gibi bir sürede hastaların ağrı şikayeti kalmaz,” dedi.

Botoksun da bir tedavi seçeneği olduğunu ancak bunun sadece geçici bir çözüm sağladığını belirten Yatar, botoksun kronikleşmiş sorunlar için kalıcı bir yöntem olmadığını ve şiddetli ağrıların olduğu akut dönemde kısa süreli rahatlama için kullanılabileceğini ekledi. Dt. Yatar, kişiye özel hazırlanan splintlerin bakımının da ayrı bir fırçayla yapılması ve bakteri oluşumunu engellemek için özel solüsyonlardan faydalanılması gerektiğini söyledi.