CHP Bayraklı İlçe Başkanlığı’nda yaşananlar parti içi demokrasiyi ve tüzüğe uyumu sorgulatıyor. Görevden alınan Didem Gültekin’den görevi devralan Münir Demir’in, tüzüğe göre 45 gün içinde yapılması gereken ilçe başkanlığı seçimini geciktirmesi ve Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal’ın meclis üyeleri aracılığıyla delegelere baskı yaptığı iddiaları tepkilere neden oldu.

CHP’de görevden alınan ilçe başkanlarının yerine atanan yöneticilerin 45 gün içinde seçime gitme zorunluluğu bulunurken, CHP Bayraklı’da bu kuralın işletilmediği görülüyor. Didem Gültekin’in görevden alınmasının ardından ilçe başkanlığı koltuğuna vekaleten oturan Münir Demir’in, seçimleri geciktirmesi parti üyeleri tarafından sert dille eleştiriliyor. Kayyum atamalarına karşı çıkan bir parti iken, Bayraklı’da “kayyumvari” bir durumun yaşanması ironik bir tablo çiziyor.
Bayraklı Belediye Başkanından Delegelere Baskı İddiası
Olayın bir diğer dikkat çekici boyutu ise Belediye Başkanı İrfan Önal’ın tavrı. Önal’ın, “tarafsızım” açıklamasının ardından meclis üyelerini toplayarak Münir Demir’i ilçe başkanı olarak desteklemeleri ve delegeleri bu yönde ikna etmeleri yönünde telkinlerde bulunduğu iddia ediliyor. Demokrasinin temel taşı olan seçimlere, hele ki parti içi demokrasi söz konusu olduğunda, bu denli bir müdahalenin ve baskının olduğu yönündeki iddialar, “Bu nasıl iş?” sorusunu akıllara getiriyor.
Kulislerde, Münir Demir’in kongreye tek aday olarak girmesi için diğer potansiyel adaylara yönelik de baskı yapıldığı konuşuluyor. Bu durum, parti içinde huzursuzluğa ve parti içi demokrasiye olan güvenin sarsılmasına yol açabilecek nitelikte.
Gelecek Senaryoları ve Parti İçi Gerilim
Bu gelişmelerin ardından Bayraklı’da önümüzdeki süreçte şu senaryoların yaşanması olası:
- Parti İçi Gerilim: İddia edilen baskılar, meclis üyeleri ve parti tabanı arasında ciddi gerilimlere yol açabilir.
- Genel Merkez Müdahalesi: CHP Genel Merkezi’nin, Bayraklı’daki krize müdahale ederek sürece müdahale etmesi ve “gerçek tarafsızlık” ilkesini tesis etmesi beklenebilir. Bu adım, parti içi demokrasiye olan güveni yeniden tesis etmeye yardımcı olabilir.
Parti tüzüğüne uyulmaması ve ilçe başkanlığı seçim sürecindeki iddialar, CHP’nin kurumsal yapısı ve parti içi demokrasi anlayışı açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor.


