Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Zafer Partisi’nden Çarpıcı Açıklamalar: Şiddet Sarmalı, Çözüm Süreci ve Erken Seçim Çağrısı

Zafer Partisi, haftalık basın toplantısında İzmir’deki polis merkezine yapılan saldırıyı kınarken, okullardaki güvenlik, uyuşturucu tehdidi, terörle mücadele ve ekonomik kriz gibi ülkenin temel sorunlarına dikkat çekti. Partiden, “ulusal egemenliğin pazarlık masasına sürüldüğü” eleştirisi ve erken seçim çağrısı geldi.

Zafer Partisi, haftalık basın toplantısında İzmir'deki polis merkezine yapılan saldırıyı

Zafer Partisi, haftalık olağan basın toplantısında ülkenin gündemindeki önemli konulara dair sert açıklamalarda bulundu. Parti sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, İzmir’deki polis merkezine yönelik saldırıyı kınayarak, eğitimde güvenlik ve uyuşturucuyla mücadele çağrısı yaptı. Karamahmutoğlu ayrıca, “çözüm süreci” olarak adlandırılan müzakereleri ve “ulusal egemenliğin pazarlık masasına sürüldüğünü” iddia etti.

Zafer Partisi'nden Çarpıcı Açıklamalar

İzmir’deki Saldırı ve Eğitim Güvenliği

Zafer Partisi Basın toplantısının başında İzmir’in Balçova ilçesindeki polis merkezine yapılan ve iki polisin şehit olduğu saldırıya değinen Karamahmutoğlu, saldırganın 16 yaşındaki bir lise öğrencisi olmasından yola çıkarak toplumdaki şiddet sarmalına dikkat çekti. Karamahmutoğlu, okulların açılmasıyla birlikte çocukların okul çevrelerindeki tehlikelerden, özellikle de uyuşturucu satıcılarından korunması gerektiğini vurguladı. Güvenlik önlemlerinin artırılması, polis teşkilatına ek destek verilmesi ve gösterilen özverinin karşılığının verilmesi gerektiğini belirtti. Saldırının, fikir ve ideolojiyle beslenen, “insanlığa düşman bir ideolojinin kindar bir zihniyetin taşıyıcısı” olduğunu söylediği gençlerin zehirlendiğinin bir sonucu olduğunu ifade etti.

Zafer Partisinden “Çözüm Süreci” Eleştirisi ve İmralı Ziyareti Talebi

Karamahmutoğlu, Türkiye’nin “ikinci bir çözüm ihanet süreci” içerisinde olduğunu öne sürdü. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli’nin TBMM’yi işlevsiz hale getirdiğini iddia eden Karamahmutoğlu, 7 yıldır Cumhurbaşkanı tarafından atanan bakanlarla yönetilen bir ülkede, Abdullah Öcalan ile müzakere yürütmek amacıyla TBMM’de bir komisyon kurulmasını eleştirdi. DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’ın Suriye’deki SDG-YPG’ye sahip çıkan ve tehdit dili kullanan açıklamalarını kınadı.

Özellikle Devlet Bahçeli’nin bir yıl önceki “Abdullah Öcalan gelsin mecliste konuşsun” çağrısıyla başlayan sürecin, şimdi “Öcalan gelemiyorsa biz ona gidelim” aşamasına geldiğini ve bunun Milletvekili Fethi Yıldız tarafından dile getirildiğini belirtti. Karamahmutoğlu, bunun PKK ile DEM Parti’nin ortak isteği olduğunu ve terörist başının İmralı’da ziyaret edilmesiyle doğrudan görüşülmesinin istendiğini söyledi. Bu durumun, “birinci ihanet çözüm sürecinde bile göze alınamadığını” ve büyük bir ayıp olduğunu ifade etti.

Karamahmutoğlu, TBMM’de terörist başıyla muhatap olacak bir komisyon kurulması yerine, ekonomik buhran, yoksulluk, adalet sistemi, tarım ve hayvancılık, göçmen sorunu, işsizlik ve toplumsal barış gibi konularda komisyonlar kurulması gerektiğini savundu. AKP ve Cumhur İttifakı’nı, “Türk’ün ulusal egemenliğini pazarlık masasına sürerek PKK terör örgütü ile alışveriş pazarlığına oturduğunu” iddia etti.

Yeniden Refah Partisi’ne Teşekkür ve CHP’ye Çağrı

Karamahmutoğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın Öcalan’ı ziyaret etme talebine sıcak bakmadıklarını ve gerekirse komisyondan çekileceklerini belirten açıklamasını takdirle karşıladıklarını söyledi. Karamahmutoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) de bu masaya katılmaktan vazgeçmesi ve diğer muhalif partilerin yanında yer alması çağrısında bulundu. CHP seçmeninin iradesine saygı duyulmasını beklediklerini ve siyaset dışı müdahalelere itiraz ettiklerini belirtti.

Erken Seçim Çağrısı ve Anayasa Tartışmaları

AKP ve Cumhur İttifakı’nın, tek adam rejimini kalıcı kılmak amacıyla yeni bir anayasa peşinde olduğunu öne süren Karamahmutoğlu, mevcut anayasayı ihlal ettiklerini ve şimdi de değiştirmek istediklerini söyledi. Vatandaşların hükümetin kararlarına uyduğunu belirterek, hükümet üyelerinden de anayasaya bağlılık beklediklerini ifade etti. Karamahmutoğlu, halkın yarısından fazlasının iktidara muhalif olduğunu ve Türk seçmeninin %68’inin erken seçim istediğini belirten bir kamuoyu araştırması sonucunu paylaştı. İktidarın kaçınılmaz sonunu en fazla iki yıl daha sürdürebileceğini iddia ederek, son sözü Türk seçmeninin söyleyeceğini vurguladı.