İzmir’in Tire ilçesine bağlı Küçükkale Mahallesi’nde, Sabancı Holding bünyesindeki Enerjisa Üretim tarafından geliştirilen Dampınar Rüzgar Enerji Santrali (RES) projesi, bölge halkının tepkisini çekiyor. Proje kapsamında yapılan dinamit patlatma çalışmalarının, köyün 1960’lı yıllardan beri kullanılan bir su kaynağını kuruttuğu iddia ediliyor. Ayrıca, türbinlerin dikileceği alanlarda ağaç kesimi ve tarım arazilerine zarar verilmesi, çevresel kaygıları artırıyor.

Dinamit patlatmaları su Kaynağını kuruttu iddiası
Tire Küçükkale Mahallesi Muhtarı Hacı İbrahim Atalay, Egedesonsöz’e yaptığı açıklamada, köyün su ihtiyacını 1960’lı yıllardan beri karşılayan bir kaynağın, Enerjisa’nın Dampınar RES projesi kapsamında gerçekleştirdiği dinamit patlatma çalışmaları sonrası kuruduğunu belirtti. Atalay, şunları söyledi:
“1960’lı yıllarda dedelerimizin Kartal Dağı’ndan çıkararak getirdiği su kaynağı, dinamit patlatma işlemleri sonrasında kurudu. Şimdiye kadar hiç kuruma olmamıştı. Şimdi o suyu kaybettik. Köyümüzün deposunu besleyen üç tane kaynağımız var. Üç kaynak bile yetersizdi. Bir kaynağın kaybı bizim için çok büyük bir sorun. İki kaynak köy meydanında, biri ise Kartal Dağı’nın eteğindeydi. Bu çalışmalar devam ederse diğer kaynaklara da zarar verebilir. Çünkü dağdan süzülüp gelen sular bunlar. Dinamitler çatlak oluşturduğunda suların yön değiştirme ihtimali çok yüksek. Kuraklık veya hava muhalefeti denilebilir, ama bu durumun tam da dinamit patlatma çalışmalarına denk gelmesi düşündürüyor. Şimdiye kadar hiç kesilmeyen su, bu işlemlerden sonra kurudu.”
RES Projesi kapsamında çevresel zararlar
Enerjisa Üretim tarafından Aydın’ın Germencik ilçesi ve İzmir’in Tire ilçesi sınırlarında geliştirilen Dampınar RES projesi, toplam 11 rüzgar türbininden oluşuyor. Bunlardan 9’u Aydın, 2’si ise İzmir sınırları içinde yer alacak. Proje dosyasına göre, türbinlerin kurulacağı alanlar ve erişim yolları için en az 2 bin ağacın kesileceği belirtiliyor. Ayrıca, yol açma çalışmaları sırasında kullanılan dinamit patlatmaları, çevredeki tarım arazilerine zarar verdiği iddiasıyla eleştiriliyor.
RES projesi için Bölge halkı ve çevre örgütleri, projenin orman, tarım ve mera alanlarını tehdit ettiğini savunuyor. Kartal Dağı Koruma Sözcüsü Zeynel Aydın, “Köylüler buradan besleniyor, burada nefes alıyor, buranın suyunu içiyor. Bilimsel çalışmalar yapılmadan, yüzey araştırması yapılmadan patlatmalı taş ocağı veya yol çalışması gibi işlemler yapılamaz,” diyerek projeye karşı direnişin devam ettiğini ifade etti.
Halkın tepkisi ve toplantılar
Dampınar RES ve Mobil Kırma Eleme Tesisi projesi için düzenlenen halkın katılım toplantıları da tartışmalara sahne oldu. Toplantılar, projenin uygulanacağı köylerde değil, Aydın’da Habipler ve İzmir’de Büyükkale köylerinde yapıldı. Tire’deki toplantıya bölge halkı izin vermezken, toplantıya Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran, çevre örgütleri ve bölge sakinleri katıldı. Köylüler, projenin çevresel etkilerinin yeterince değerlendirilmediğini ve bölgenin doğal yapısına zarar vereceğini savunuyor.
Enerjisa’nın yenilenebilir enerji vizyonu
Sabancı Holding’e bağlı Enerjisa Üretim, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımı artırmayı hedefliyor. Şirket, 2025’ten önce 565 MW kapasiteli yeni rüzgar santralleri geliştirmeyi ve mevcut portföyünü hibrit güneş enerjisi merkezlerine dönüştürmeyi planlıyor. Ancak, Dampınar RES projesi gibi yatırımların çevresel etkileri, yerel halkın tepkisine neden oluyor.
Çevresel ve toplumsal endişeler
Rüzgar enerjisi, çevre dostu ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak görülse de, RES projelerinin yanlış planlanması durumunda çevresel zararlara yol açabileceği biliniyor. Rüzgar türbinlerinin çıkardığı mekanik ve aerodinamik sesler, doğal yaşamı ve yerel halkı rahatsız edebilirken, inşaat süreçlerinde kullanılan dinamit patlatmaları yeraltı su kaynaklarına ve tarım arazilerine zarar verebiliyor. Tire Küçükkale’de yaşanan su kaynağı kaybı, bu tür projelerin çevresel etkilerinin daha dikkatli değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Çağrı: Daha şeffaf ve bilimsel süreç
Bölge halkı ve çevre örgütleri, Dampınar RES projesinin çevresel etkilerinin kapsamlı bir şekilde incelenmesini ve bilimsel çalışmalar ışığında ilerlenmesini talep ediyor. Yerel su kaynaklarının korunması, tarım arazilerinin zarar görmemesi ve doğal yaşamın devamlılığı için daha şeffaf bir Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci bekleniyor.
Enerjisa Üretim ve Sabancı Holding’ten konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmazken, Tire Küçükkale halkı ve çevre savunucuları, projenin durdurulması için mücadelelerini sürdürüyor.


