Mehmet Türkmen, mesajında yapılan eleştirilerin ve kamuoyuna yansıyan bazı haberlerin “asparagas” ve “yanlış” olduğunu iddia etti. Ancak Kemalpaşa halkı için asıl önemli olan, bu uygulamaların nasıl ve kim tarafından değil, neden halkın sırtına bir yük olarak yüklendiği.
Mehmet Türkmen, söz konusu kararların kendi inisiyatifi dışında alındığını savunarak, sorumluluğun merkezi hükümete ait olduğunu ifade etti. Komisyonlarda devlet temsilcilerinin, muhtarların ve meslek odalarının yer aldığını dile getiren Türkmen, sürecin yasal çerçevede işlediğini belirtti.
Ancak haber merkezimize ulaşan bilgilere göre, Kemalpaşa’da görev yapan birçok muhtar, alınan kararlara itiraz etti. Hatta bazı muhtarların suç duyurusunda bulunacağı ya da bulunduğu yönünde iddialar var. Öte yandan vatandaşların da Cumhuriyet Savcılığı’na benzer suç duyurularında bulunmaya hazırlandığı gelen bilgiler arasında.
Halk, Mehmet Türkmen’in bu süreçte “iki ileri bir geri” politika izlediğini ve kamuoyundaki baskı sonrası geri adım atacağını düşünüyor. Birçok vatandaş, Mehmet Türkmen’in bu adımları zor bir dönemde halkı mağdur etmek amacıyla attığını öne sürüyor.
Özellikle daha önce Ulucak Mahallesi’nde uyguladığı yöntemlerle “mühürcü başkan” olarak anılan Mehmet Türkmen’in, esnaf ve vatandaş üzerinde ciddi baskılar oluşturduğu ve geçmişteki uygulamalarına geri döndüğü konuşuluyor. Kemalpaşalılar, Ulucak’ta yaşananların şimdi ilçeye taşındığını, ancak Kemalpaşa halkının bu tarz bir yönetime alışık olmadığını ve yasal yollarla haklarını arayacaklarını net biçimde ortaya koyduklarını ifade ediyor.
Halkın beklentisi ise; şeffaflık, adalet ve kamu yararını gözeten bir yönetim anlayışının hakim olması. Bu tartışmalı süreçte Kemalpaşalılar, yetkililerden net açıklamalar ve halkı mağdur etmeyecek çözüm önerileri bekliyor.