Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İYİ Parti Çiğli ilçe başkanı hangi hakla bir gazeteciyi tehdit edebilir

İYİ Parti Çiğli İlçe Teşkilatı’nda kriz büyüyor! İlçe Başkanı Şükran Dumlu Çınaroğlu’nun yerel gazeteci Cevdet Lacinkaya’yı tehdit ettiği iddiası gündemde. Teşkilatta bölünme ve istifa söylentileri artarken, yerel basın “Gazeteciler tehdit edilemez” diyerek tepkisini ortaya koydu.

İYİ Parti Çiğli İlçe Teşkilatı’nda kriz büyüyor! İlçe Başkanı Şükran

İYİ Parti Çiğli İlçe Teşkilatı’nda sular durulmuyor. İlçe Başkanı Şükran Dumlu Çınaroğlu’nun yönetim tarzı ve yerel gazeteci Cevdet Lacinkaya’ya yönelik tehdit iddiaları, parti içinde ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Teşkilatta bölünme, istifa söylentileri ve yerel basının tepkisi, krizin boyutlarını gözler önüne seriyor.

Şükran Dumlu Çınaroğlu’ndan tehdit iddiası

İYİ Parti Çiğli İlçe Teşkilatı’nda başlayan gerginlik, İlçe Başkanı Şükran Dumlu Çınaroğlu’nun yönetim anlayışı ve bazı yöneticileri görevden uzaklaştırmasıyla tırmandı. Ancak kriz, yerel gazeteci Cevdet Lacinkaya’nın, Çınaroğlu tarafından tehdit edildiğini iddia etmesiyle yeni bir boyut kazandı. Lacinkaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Demir Leydi diyince gazetecilere de hükmedeceğini sandı. Ancak biz gazeteciler boyun eğmeyiz” diyerek tepkisini dile getirdi.

Lacinkaya, teşkilattaki bölünmeyi ve Çınaroğlu’nun yönetim tarzını belgelerle haberleştirdiklerini belirterek, “Şükran Hanım’ın tavırlarını belgelerle ortaya koyduk. Ancak belli ki bu durum hazmedilemedi. ‘Demir Leydi’ diye başlık attık diye aynı baskıyı yerel basına da kurabileceğini sandı. Oysa yerel basının sesi kısılamaz” dedi.

Teşkilatta çatlaklar ve istifa söylentileri

İyi Parti Çiğli kulislerinde, Çınaroğlu’nun sert yönetim tarzının teşkilatta ciddi bir bölünmeye yol açtığı konuşuluyor. Bazı yöneticilerin dışlandığı, teşkilat içinde huzursuzluğun arttığı ve istifaların gündemde olduğu belirtiliyor. İyi Parti Çiğli teşkilatındaki bu kriz, sadece yerel bir mesele olmaktan çıkarak İYİ Parti’nin genel politikalarına dair tartışmaları da beraberinde getirdi.

Yerel basından sert tepki: “Gazeteciler tehdit edilemez!”

Cevdet Lacinkaya’ya destek veren yerel basın temsilcileri, gazetecilere yönelik tehditlerin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Bir yerel basın temsilcisi, “Sevgili Cevdet, Çiğli çok ilçe başkanı gördü. Haddini bilmeyene bilgi ve belgelerle yanıt verilir. Telefon açıp ahkâm kesmekle bu işler olmaz. Çiğli artık eski Çiğli değil. Yerel basın olarak yanındayız” dedi.

Bir başka basın mensubu ise Çınaroğlu’nu eleştirerek, “Yerelde toplum ve ülke gündemiyle ilgili tek bir açıklaması olmayan bu ilçe başkanı, gazeteciyi tehdit ederek reklam peşinde koşuyor. Ancak bu tarz yöneticiler o koltuklarda uzun süre kalamaz. Gazeteciyi tehdit edeceğine çıkıp milletin sorunlarını konuşsun” ifadeleriyle tepkisini ortaya koydu.

Yerel basın, basın özgürlüğüne yönelik her türlü baskıya karşı duruşlarını koruyacaklarını ve gazetecilerin tehdit edilemeyeceğini güçlü bir şekilde vurguladı.

Gözler il başkanlığı ve genel merkez’de

İyi parti Çiğli’deki kriz, İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı ve Genel Merkez tarafından da yakından takip ediliyor. Teşkilattaki huzursuzluk ve kamuoyunda oluşan tepkiler, parti yönetiminin nasıl bir adım atacağı sorusunu gündeme getirdi. Çınaroğlu’nun yönetim tarzı ve tehdit iddiaları, partinin üst kademelerinde nasıl bir yankı bulacak, merak konusu.

İYİ Parti’de genel durum

İYİ Parti, son dönemde istifa ve disiplin süreçleriyle sıkça gündeme geliyor. 2023 genel seçimlerinden sonra başlayan “yaprak dökümü” ve yerel seçimlerdeki oy kaybı, parti içinde tartışmaları alevlendirmişti. Çiğli’deki kriz, bu genel tablonun bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Parti, 2017’de Meral Akşener liderliğinde kurulduğundan beri, merkez sağ ve ılımlı milliyetçilik çizgisiyle dikkat çekiyor. Ancak, teşkilatlardaki iç çekişmeler ve yönetim krizleri, partinin önündeki önemli engellerden biri olarak görülüyor.

Çiğli’den çıkan mesaj: Basın özgürlüğü tartışmasız

Çiğli’deki olaylar, sadece bir teşkilat krizinden ibaret değil; aynı zamanda basın özgürlüğüne yönelik tehditlerin de bir örneği olarak değerlendiriliyor. Yerel basının kararlı duruşu, “Hiç kimse gazetecileri tehdit edemez” mesajını bir kez daha güçlü bir şekilde ortaya koydu. Çiğli’deki gelişmeler, hem İYİ Parti’nin iç dinamiklerini hem de basın özgürlüğüne yönelik hassasiyetleri yeniden gündeme taşıdı.